OLİMPİYATLARIN ÖYKÜSÜ

0
72

Citius, altius, fortius “Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü”

Antik Olimpiyatlar

Olimpiyat Oyunlarının öyküsü Antik Çağa uzanır. Düzenli bir festival olmadan önce de, atletizm yarışmaları Akdeniz’in çeşitli kültürleri için çeşitli anlamlar taşıyordu. Arkeolojik araştırmalar eski Mısır’da, atletizm yarışmalarının, dini ve seremoni törenlerinin önemli bir parçasını oluşturduğunu gösteriyor.

Antik Çağ’da Akdeniz Havzasında büyük devletler kurulduğu halde, Balkan Yarımadası’nda bir devlet oluşumunu göremiyoruz. Özgürlüklerine düşkün Polis-Site denilen Şehir Devletleri, birliğe yanaşmayıp birbirleriyle savaştıklarından, sürekli dış tehditlere maruz kalıyorlardı. Bilgeler ve kâhinler bu dağınıklık ve güçsüzlüğü gidermek için siteler arasında;

-Barış ve birliği sağlamak,

-Sporcular arasında kaynaşma ve millî bilinci pekiştirmek,

amacıyla spor yarışmaları yapılmasını önerdiler. Bu yarışmaların başlamasıyla siteler arasında önce kültür birliği sağlandı. Ardından aynı soydan geldiklerini anlayanlar siyasî birliği sağladı. Sonuçta yarımadada birlik ve beraberlik sağlanarak, dış saldırılara karşı koyabilecek güce ulaşıldı. Maraton yarışlarının ilki de, Perslere karşı kazanılan zaferi müjdelemek için koşarken ölen bir askere adanır. MÖ. 716 yılında Yunanlılar ve Persler yıllara dayanan bir savaşa tutuşurlar. Bu savaş meydan savaşına dönüşür ve sonunda Yunan ordusu Atina yakınlarında bulunan Maraton ovasında Pers ordusunu çok ağır bir yenilgiye uğratır.Bunun üzerine savaşın zaferini bildirmek üzere Yunanlı bir asker savaşın kazanıldığı maraton ovasından koşmaya başlayarak Atina’ya doğru yola çıkar. Bu koşuda 42 km 195 metre sonunda bu asker koşarken ölür ve savaşın zaferini krala o gün ulaştıramaz. İşte o tarihten itibaren maraton koşusu 42 km 195 metre olarak koşulmaktadır.

Olimpiyatların başlangıç tarihi MÖ. XIV. yüzyıla kadar uzatılabilir. Oyunların Yunanistan’ın Olympia yöresinde başladığı tahmin edilmektedir. MÖ. 776 yılından itibaren ise oyunların tarihi kesin olarak tutulmaya başlanmıştır.

Oyunlar 12 yüzyıl boyunca hiç ara verilmeden, her dört yılda bir yapıldı. Bir süre Balkan yarımadasının, daha sonraları da Yunanistan’ı ele geçiren Romalılar yoluyla tüm Roma İmparatorluğu’nun katılması ile devam etti.

Tanrılar veya yöresel bir kahraman adına yapıldığı tahmin edilen bu büyük şölenin, ilkel de olsa, mutlaka dine dayalı bir başlangıcı bulunuyor. MÖ 776 yılında yapılan ve I. Olimpiyatlar olarak adlandırılan bu oyunların programında yer alan ve 192 metrelik sahanın boyuna eşit “Stadion” olarak tanımlanan yarışmanın galibi Coroebus da ilk Olimpiyat Şampiyonu’dur. Geleneklere göre, her Olimpiyat Oyunu bu yarışı kazanan atletin adı ile anılıyor. Zamanla, yarışma sayısı artırıldı, program bir günden beş güne uzatıldı.

XIV. Olimpiyatları’ndan sonra, sahanın geliş – gidişini kapsayan bir yarış eklendi. Sonraları mesafe koşuları, boks, güreş, boks ve güreş karışımı Pankration/Pentatlon denen 5’li yarışma, zırhları ile yarışan askerlerin koşuları ve atlı araba yarışları ile program genişletildi.

Olimpiyat Oyunları’nın ilk 600 yılı içinde, Yunan günlük hayatının vazgeçilmez unsuru olan kölelerin yarışmalara katılmasına izin verilmedi. Katılacak yarışmacıların tamamının Grek kanından gelmesine özen gösterildi.

Balkan yarımadasının Romalılar eline geçmesi ile durum değişti ve İmparatorluk sınırları içinde yaşayan herkese Olimpiyatlar’a katılma hakkı tanındı. MÖ. 146 yılından itibaren, o zamana kadar genellikle Peloponez yörelerinden gelen Olimpiyat şampiyonları, zamanla, “Küçük Asya” denen Anadolu’dan gelenlere boyun eğdiler.

Antik Olimpiyatlar’da kadın sporcular yer alamıyordu. Hatta kadınlar, seyirci olarak dahi sahaya giremiyorlardı. Zaman içinde Olimpiyatlar sırasında, ancak olimpiyat alanı dışında olmak üzere Tanrıça H e r a adına bayanlar için yarışmalar düzenlendi.

Oyunlar kademeli olarak Romalılar Yunanistandaki gücünü arttırdıkça etkisini kaybetmeye başladı. Hristiyanlık Roma İmparatorluğu’nun resmî dini olunca, oyunların din dışı ve Hristiyan etkisine karşı bir durum olduğu düşünülmeye başladı. 393 yılında İmparator Theodosius bin yılı aşkın tarihi olan oyunları kaldırdı.

Read More about ODUNCU GÜZELİ EFSANESİ

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz